İş Yerlerinde Aydınlatma Çalışanların Verimliliğini Nasıl Etkiler?
Çalışanların verimliliği, görsel performans ve görsel konforlarının artmasıyla yakından ilişkilidir. Çalışanların fizyolojik, psikolojik sağlıklarına ve iş yerlerinin çevresel özelliklerine dikkat edilerek yapılan doğru aydınlatma ile üretim veya hizmet faaliyetlerinde verimli ve güvenli çalışma ortamı oluşturulabilir.
Çalışanların fizyolojik, psikolojik sağlıklarına ve iş yerlerinin çevresel özelliklerine dikkat edilerek yapılan doğru aydınlatma ile üretim veya hizmet faaliyetlerinde verimli ve güvenli çalışma ortamı oluşturulabilir.
İş yerlerinde aydınlatma doğal ve yapay ışık kullanılarak yapılmaktadır. Çalışanların sirkadiyen ritimlerine uyumluluk amacıyla doğal ışık mümkün olduğu kadar fazla kullanılmalı, eğer iş yerinin çevresel şartları gereği doğal ışıktan az ya da hiç faydalanılamıyorsa yapay ışık kaynakları kullanılarak aynı etki oluşturulmaya çalışılmalıdır.
Günışığı, günün farklı zaman dilimlerinde farklı renk sıcaklığında ve farklı parlaklıkla aydınlatır. Yapay ışık kaynakları doğal ışıkla hibrit olarak veya tekil kullanıldığında iş yerinde, her mekânın özelliklerine göre ayrı ayrı uygun aydınlatma hesaplamaları yapılarak aydınlatılmalıdır.
Çalışanların verimliliği, görsel performans ve görsel konforlarının artmasıyla yakından ilişkilidir. Nesnelere çarparak gelen ışık nesnelerin görünmesini sağlar. İş yerlerinde kullanılan aydınlatma armatürlerinde yeterli ve kaliteli aydınlatma yapmak için iş yerinin niteliklerine uygun şekilde kamaşma, parlaklık dağılımı, renksel geriverim indeksi, homojen dağılım, titreşim, renk sıcaklığı, etkinlik faktörü gibi kriterlerin standartlara uygunluğuna dikkat edilmelidir.
Çalışma alanlarının aydınlatılmasıyla ilgili Avrupa Standartlarından olan EN 12464 standardında ortalama aydınlık düzeyi (lx), UGRL kamaşma sınırlama katsayısı, CRI (Ra) Renksel Geriverim İndeksi, dikey ve yatay aydınlık düzeyleri, çalışma düzlemi ve diğer alan aydınlıkları gibi kriterler incelenmelidir.
Ofis ortamı olan iş yerlerinde yetersiz aydınlatma, çoğu zaman performans ve verimliliği azaltarak çalışanlarda kaygı, yorgunluk, uyuşukluk, baş ağrısı, göz yorgunluğu, migren, mide bulantısı, sırt ağrısı, boyun ağrısı, omuz ağrısı, konsantrasyon eksikliği, zihinsel uyanıklık eksikliği, gündüz uykusu gibi fizyolojik ve psikolojik rahatsızlıkların oluşmasında bağlantılı olduğu ortaya konulmuştur [1].
Işığın renk sıcaklığı görsel algılamayı etkiler ve görsel memnuniyet, biliş, ruh hali, konfor, rahatlık ile bağlantılıdır [2]. Ruh halinin etkileri ile ilgili yapılan bir çalışmaya göre biliş, düşünme, bilme, hatırlama, yargılama, problem çözme, akıl yürütme, anlama ve dikkat yoluyla bilgi ve anlayış edinmenin zihinsel bir süreci olarak tanımlanmıştır [3].
Diğer yandan aydınlatma, insanlarda sirkadiyen ritim üzerinde de çok büyük etkilere sahiptir. Aydınlık ve karanlık döngüsü, uyku ve uyanıklık halinin belirlenmesini sağlamaktadır. Bu sebeple aydınlatma, uyku düzeni, melatonin, kortizol ve farklı hormon salınımları, vücut sıcaklığı, metabolizma işleyişi gibi birçok biyolojik faaliyetlerde doğrudan etkilidir.
Yapılan araştırmalara göre gün ışığı alan çalışma ortamlarındaki çalışanların çok daha iyi performansla daha yüksek iş memnuniyetlerine sahip oldukları belirlenmiştir [4].
Flicker (titreşim), düşük frekanslı aydınlatma elemanlarında yaygın olarak görülen çalışanların verimliliğini ve sağlıklarını etkileyen diğer bir unsurdur. Özellikle floresan ve düşük maliyetli LED lambalarda sıklıkla karşılaşılan titreşimler göz yorgunluğuyla baş ağrısının oluşmasına ve bunun sonucunda da stres ve yorgunluğa sebep olmaktadır. Titreşim frekansının arttırılmasıyla bunun önüne geçilmesi mümkündür.
Günümüzde ışık kirliliği ve çalışma şartları gereği gece vardiyasındaki çalışmalar nedeniyle geceleri ışığa maruz kalmada gitgide artış gözlenmektedir. Bu durumun sirkadiyen ritmin bozulmasına neden olarak özellikle gece vardiyasında çalışan kadın çalışanlarda kanser vakalarında artışa neden olduğu gözlenmiştir.
Aydınlatma, insanların ve diğer tüm canlıların yaşam döngülerini sağlamak için doğal gereksinimlerindendir. Yetersiz veya yanlış yapılan aydınlatma, dinlenme ve çalışma ortamlarında verimliliği azaltarak sağlık sorunlarının oluşmasına yol açmaktadır. İlgili standartlara uyularak çalışma ortamlarında, farklı çalışma bölgeleri için ayrı ayrı simülasyonlar gerçekleştirilmelidir. Bu sayede öncelikle çalışanların sağlığı korunacak sonrasında da iş verimliliğine ve performans artışına ulaşılabilecektir.
[1] S. M. Pauley, “Lighting for the human circadian clock: recent research indicates that lighting has become a public health issue,” Medical Hypotheses, vol. 63, no. 4, pp. 588–596, 2004.
[2] J.-H. Lee, J. Moon, and S. Kim, “Analysis of occupants’ visual perception to refine indoor lighting environment for Office tasks,” Energies, vol. 7, no. 7, pp. 4116–4139, 2014.
[3] M. G. Meloy, “Mood-driven distortion of product information,” Journal of Consumer Research, vol. 27, no. 3, pp. 345–359, 2000.
[4] R. Kuller and L. Wetterberg, “Melatonin, cortisol, EEG, ECG and subjective comfort in healthy humans: impact of two fluorescent lamp types at two light intensities,” Lighting Research and Technology, vol. 25, no. 2, pp. 71–80, 1993.