Aydınlatma uygulamalarından sonra sıkça duyduğumuz cümlelerdir; güneş kadar parlak, gündüz gibi oldu. LED aydınlatma uygulamaları gerçekten yüksek aydınlatma seviyelerinde aydınlık ortamlar yaratıyor. Peki gerçekten gündüz kadar aydınlık oluyor mu?
Aydınlatma uygulamalarından sonra sıkça duyduğumuz cümlelerdir; güneş kadar parlak, gündüz gibi oldu. LED aydınlatma uygulamaları gerçekten yüksek aydınlatma seviyelerinde aydınlık ortamlar yaratıyor. Peki gerçekten gündüz kadar aydınlık oluyor mu?
Fazla teknik detaya girmeden olabildiğince basitçe durumu özetlemeye çalışacağım. Vereceğim örnekler, farklı durumlar altında aydınlık seviyelerinin ne olduğuyla ilgili pratik bilgiler içerecektir.
Bir yüzeydeki aydınlık seviyesi lüks biriminde ölçülür. Ne kadar yüksek lüks ölçülürse, o kadar fazla aydınlatma yapıldığı söylenebilir.
Öncelikle güneş ışığından bahsedelim. Doğrudan güneş ışığı alan bölgelerde 30.000-130.000 lüks aydınlatma seviyelerine ulaşılmaktadır. Direkt güneş ışığı almayan bölgelerde ise gündüz vakti 10.000-30.000 lüks aydınlatma seviyelerinden bahsedilebilir. Güneş kadar parlak bir aydınlatmadan bahsetmek için gece vakti bu aydınlatma seviyesine ulaşmak gereklidir.
Televizyon stüdyolarında veya futbol stadyumlarında ışıkların ne kadar parlak olduğu, bu alanların yüksek parlaklıkta aydınlatıldığı herkes tarafından bilinir. Böyle bir ortamda bile yaklaşık 1.000 lüks aydınlatma seviyesi bulunmaktadır. Bu da bulutlu bir gündeki parlaklık seviyesine eşittir.
Dış mekan aydınlatma uygulamalarında 1.000 lüks bile oldukça yüksek aydınlatma seviyesini temsil etmektedir, bu da sadece özel uygulamalarda tercih edilmektedir. Yani özetle, güneş kadar parlak, o kadar yüksek seviyelerde aydınlatma elde etmek pek mümkün görünmüyor.
Bu bilgi nerede ne zaman işe yarar bilmem ama yukarıdaki bilgiler ışığında “Gündüz gibi oldu” cümlesinin gerçeği yansıtmadığını söyleyebiliriz.
