Gece görüşü, düşük ışık koşullarında görme yeteneğidir. Gece görüşü için temel olarak üç farklı yaklaşım bulunmaktadır. Tüm bu yaklaşımlarda insan gözü ile aynı çalışma tarzı kullanılır. Işık bir nesneye çarpar, ondan yansır ve bir algılayıcı onu alır ve görüntüye dönüştürür. İnsan gözü veya algılayıcı, görebilmek için yeterince enerji (ışık veya ısı) almalıdır.
Gece görüşü, düşük ışık koşullarında görme yeteneğidir. Gece görüşü için temel olarak üç farklı yaklaşım bulunmaktadır. Tüm bu yaklaşımlarda insan gözü ile aynı çalışma tarzı kullanılır. Işık bir nesneye çarpar, ondan yansır ve bir algılayıcı onu alır ve görüntüye dönüştürür. İnsan gözü veya algılayıcı, görebilmek için yeterince enerji (ışık veya ısı) almalıdır.
Termal kameralar, ısı içeren veya yayan nesnelerin olduğu ortamlarda ışığa ihtiyaç duymadan görebilir. Birçok nesne aslında enerji yani ısı yayar. Nesnenin sıcaklığı ne kadar yüksekse yaydığı enerji o kadar fazla olacaktır. Her bir nesne enerjiyi farklı oranda depolar ve yayar. Bu da nesnelerin birbirinden ayırt edilmesini kolaylaştırılır. Termal kameralar, görüş açısındaki çok küçük ısı farklarını bile algılayabilir. Bu sayede alanın görüntüsünü çıkarabilir. İnsan vücudunun ısısı nispeten soğuk bir arka planda keskin bir kontrast oluşturur. Bu yüzden karanlıkta insanları veya hayvanları görmek için genellikle termal kameralar kullanılmaktadır.
Termal kamera aslında bir kamera değil sensördür. İnsan gözünün görebildiği ışık, elektromanyetik spektrumun yalnızca küçük bir bölümüdür. Termal kameralar ise görünür ışığın ötesindeki radyasyona odaklanır. Termal kameralar görüntüyü oluşturmak için görünür ışık yerine ısıyı kullanılır. Burada ısı olarak adlandırılan aslında kızılötesi ışınlardır.
Gece görüş cihazları ise düşük miktardaki ışığı alır, bunu belirli bir ölçekte büyütür ve görüntü oluşturur. Gecen görüş cihazları, insan gözüyle benzer sınırlamalara sahiptir. Yine de insan gözünden daha hassas algılama yeteneğine sahiptir ve bu sayede ay ışığının altında bile yüksek çözünürlükte görüntü sağlayabilir. Gece görüş cihazlarında görüntünün yeşil olması bilinçli olarak yapılmaktadır. Çünkü insan gözü yeşil ışığa daha duyarlıdır. Gece görüş cihazları çok düşük ışık altında çalışabilir. Gerçekten hiç ışık yoksa bu tür cihazlar işe yaramayacaktır.
Kızılötesi aydınlatmalı kameralar ise kızılötesi ışın yayarak kendi ışığını oluşturmaya çalışır. Kızılötesi ışınlar, görüş alanı içerisindeki nesnelere çarpar ve kameraya geri yansır. Kamera, yansıyan ışınları görüntü oluşturmak için kullanılır. Bu teknikte görme yeteneği yansıyan ışınlara bağlıdır. Güvenlik kameralarında genellikle bu yaklaşım kullanılmaktadır.
Her bir teknolojinin farklı koşullarda avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır. Bu nedenle uygulama özelinde değerlendirme yapılmalı, uygun teknoloji seçilmelidir.
