UNStudio tarafından tasarlanan Mercedes-Benz Müzesi, Stuttgart’taki Mercedes-Benz fabrikasının yanında yer almaktadır. 2002 yılında Hollandalı mimarlık şirketi UNStudio, müze için düzenlenen tasarım yarışmasını kazandı. Firma büyüleyici bir dış cepheye sahip eşsiz bir yapı tasarladı.
UNStudio tarafından tasarlanan Mercedes-Benz Müzesi, Stuttgart‘taki Mercedes-Benz fabrikasının yanında yer almaktadır. 2002 yılında Hollandalı mimarlık şirketi UNStudio, müze için düzenlenen tasarım yarışmasını kazandı. Firma büyüleyici bir dış cepheye sahip eşsiz bir yapı tasarladı.
25000 m2‘lik müze, üçgen ana bir atrium ve bunun etrafında yer alan sergi alanlarından oluşmaktadır. Ziyaretçiler mimari yapının oluşturduğu rampalar, yamaçlar ve vadiler arasında dolaşarak, 9 kat boyunca, çatıdan zemin kata kadar sergilenen otomobilleri seyredebilmektedir.
Bu kadar karmaşık bir binada, aydınlatma tasarımında, müzede sergilenen objelerinin iyi algılanması, detayların vurgulanması, ziyaretçilerin dolaşırken kamaşma ve yansımalardan rahatsız olmaması gibi kriterlerin de ayrıca dikkate alınması gereklidir.
Müzede doğal ve yapay ışık bir uyum içinde kullanılmakta, gün ışığı büyük panaromik pencerelerden gün boyunca bina içine dolmakta, atrium ve sergi alanlarını aydınlatmaktadır. Doğal ışık, iç mekana süzülerek binanın hemen hemen her yerinde dramatik ortamlar yaratmaktadır.
Yapay ışık sadece, bir tiyatro sahnesinde olduğu gibi ayrıntıları vurgulamak ve araçları aydınlatmak için kullanılmaktadır. Müzede 12.000 adet lambanın yanı sıra, restoran ve bar gibi sosyal alanlarda özel tasarlanmış dekoratif aydınlatma armatürleri yer almaktadır.
Geceleri ise, müze, dışarıdan binaya yönlendirilen projektörler ile değil, bina iç mekan aydınlatma armatürlerinin sağladığı ışık ile aydınlatılmaktadır.
Uzaktan bakıldığında, cephede yer alan devasa pencerelerden dışarıya süzülen iç ışık, pencerelerin geniş birer sürekli bant olarak algılanması sağlayarak, binanın ana şeklini ortaya çıkarmaktadır.
Peyzajda ise, ayarlanabilir zemin armatürleri, bina girişini ve kılavuz olarak kullanılan büyük okları, ayrıca cephenin alt bölümlerini aydınlatmaktadır. Duvara gömülü asimetrik armatürler, yaya yollarının homojen bir şekilde aydınlatılmasını sağlamaktadır.
Mercedes-Benz Müzesi, kendine özgü mimari yapısı ve aydınlatma konsepti ile en güzel modern mimari örneklerden biridir.
Farklı konseptlere sahip, tiyatro sahnesi gibi tasarlanmış ve aydınlatılmış mekanlarda, geçmişten geleceğe tüm araçları seyredebilmek ziyaretçilere eşine az rastlanır bir deneyim sunmaktadır.
Son söz olarak ise, gece boyunca içeriden dışarıya doğru bir aydınlatma uygulanmasının, bina şeklini vurgulamak için çok iyi bir çözüm olduğunu söylemeliyim.
Tahmin ederim ki, mimar bina tasarımının ilk safhalarından itibaren aydınlatma konseptini mimari ile birlikte ele almıştır.
Ve elbette ki bu çözüm, mimari detaylar ile birlikte tasarım sırasında düşünülmediği için bina cephelerine sonradan eklenen, ya da uzaktan cephelere yönlendirilen renkli LED projektörlerle
yıkanmış çoğu binada gördüklerimize nazaran çok daha etkili ve dramatik efektler yaratmaktadır.
Yıl: 2006
Müşteri: Daimler Chrysler Immobilien, Berlin
Mimarlar: UNStudio
Konum: Stuttgart, Almanya
Alan: 35,000 m2
Fotoğraflar: Daimler AG, Christian Richters, Brigida Gonzalez, Ronald Tilleman, Eva Bloem
Kaynaklar:
https://www.bega.com/en/references/mercedes-benz-museum-stuttgart-germany/
https://www.unstudio.com/en/page/12482/mercedes-benz-museum
https://www.archdaily.com/805982/mercedes-benz-museum-unstudio
https://www.world-architects.com/en/ulrike-brandi-licht-hamburg
