Işık Bir Yüzeye Çarptığında Ne Olur?

Işık, bir yüzeye çarptığında yüzeyin yapısına ve ışığın frekansına bağlı olarak bir kısmı iletilir, bir kısmı yansıtılır, bir kısmı emilir ve bir kısmı saçılabilir.

Hiçbir şey tamamen şeffaf değildir. Her yüzey (kara cisim hariç) ışığı yansıtır ancak bu yansıma yüzeyin türüne göre değişiklik gösterir.

Işık düz ve pürüzsüz bir yüzeye çarptığında, bir kısmı yansıma açısı geliş açısına eşit olacak şekilde yansır. Yüzey bir cam ise ışığın bir kısmı karşıya geçecek bir kısmı ise yansıyacaktır. Pürüzsüz yüzeylerde normal her zaman yüzeye diktir.

Işığın çarptığı yüzey pürüzlü ise, ışık her yöne yayılır. Pürüzlü yüzeyler, girintili çıkıntılı bir yapıya sahip olduğundan normaller gelişi güzel yönlerdedir. Bu nedenle ışık, farklı normallere göre yansıma yapar.

Pürüzsüz yüzeylerde ışığın çarptığı açıyla yansıması sayesinde göze daha fazla ışık ulaşır ve yüzey daha parlak görünür. Buna speküler yansıma denir.

Işık, pürüzlü yüzeylere çarptığında birçok farklı yönde yansır. Bu nedenle ışığın tümü gözlerimize ulaşmaz ve bu da parlak görünmemelerine neden olur. Buna da dağınık yansıma adı verilir.

Pürüzlü yüzey üzerinde birçok düzensizlik vardır. Pürüzlü yüzey, üzerine düşen ışığın bir kısmını emer. Bu yüzden pürüzsüz yüzeyde yansıyan ışık miktarı daha fazladır.

Pencerelerde kullanılan camlar, ışığın yaklaşık olarak yüzde 4‘ünü yansıtır. Işığın bir kısmını dağıtır, bir kısmını emer ve kalanını iletir. Camın renklendirilmesi sayesinde bu oranlar değiştirilebilir.

Siyah renkli yüzeyler, diğer renklere göre daha fazla ışığı emer.

Yüzey ne kadar yansıtıcı olursa o kadar az enerji emer. Bu yalnızca ışık için değil ısı için de geçerlidir. Parlatılmış metal yüzey, kızılötesi radyasyonu yani ısı için iyi bir yansıtıcıdır.