Aydınlatmanın İnsanlar Üzerindeki Etkileri
Aydınlatma kişileri etkileyen mekan özelliklerinin en önemlilerinden biridir. Araştırmacılar tarafından da kanıtlanan, ışığın bireylerin toplam yaşam kaliteleri üzerindeki olumlu veya olumsuz etkileri gözardı edilemez bir konudur.
Modern çağın insanları zamanlarının çoğunu ofisler, okullar, alışveriş merkezleri, restoranlar, showroomlar gibi kapalı ortamlarda geçirir ve bu yaşam alanları sahip oldukları fiziksel özellikleri ile gün boyunca kullanıcıları üzerinde çeşitli etkiler yaratır.
Aydınlatma kişileri etkileyen mekan özelliklerinin en önemlilerinden biridir. Araştırmacılar tarafından da kanıtlanan, ışığın bireylerin toplam yaşam kaliteleri üzerindeki olumlu veya olumsuz etkileri gözardı edilemez bir konudur.
Görselliğin yanı sıra aydınlatmanın insanların sağlığını ve yaşam kalitesini iyileştirecek ya da tam tersi bozabilecek biyolojik ve psikolojik etkileri de vardır. Doğal veya yapay, ışığın etkisi insan tercihi, algısı, davranış ve ruh hali üzerinde olabilir. Güneşli bahar günlerinde, karanlık kış günlerine kıyasla daha aktif ve mutlu hisseder ya da iyi aydınlatılmış bir ofiste daha üretken olabiliriz. Bu farklılıklar bize sadece görmek için gerekenden daha fazla ve iyi bir aydınlatmaya ihtiyaç duyduğumuzu göstermektedir.
Bir Işık Kaynağının Bizi Etkileyen Özellikleri
- Renk sıcaklığı
- Parlaklık
- Yön
- Işık şiddeti
- Kamaşma kontrolü
- Renksel geriverim indeksi
- Kontrol sistemi
Aydınlatmanın Etkileri
Bu etkileri iki grupta sınıflandırabiliriz;
Görsel etkiler; vizyon, algı, bilgilenme.
Aydınlatma kalitesi her zaman ilgili görev için yeterli görsel performans sağlamalıdır. Ortalama aydınlık seviyesi, düzgün dağılım, kamaşma kontrolu ve renksel geriverim, görsel konfor sağlanmasında dikkat edilen kalite parametreleridir. Yetersiz aydınlatma, uygun olmayan aydınlatma seviyeleri, kamaşma ve istenmeyen gölgeler nedeniyle belgeleri veya bilgisayar ekranlarının görülmesini zorlaştırır; ortamın, nesnelerin ve renklerin doğru algılanmasını engelleyerek güvenlik sorunlarına ve hatalarına yol açar.
Görsel olmayan etkiler; psikolojik durum, yaşam kalitesi, yüksek üretkenlik kapasitesi, uyanık olma hali.
Gün ışığının biyolojik faydaları yüzyıllardır bilinmektedir. Bugün biyoloji ve tıp alanındaki çeşitli araştırmalar sayesinde data detaylı olarak aydınlatmanın biyolojik saatimiz ve kortizol (stres hormonu) ve melatonin (uyku hormonu) gibi hormonlar üzerinde önemli bir etkisi olduğunu biliyoruz. Dolayısı ile aydınlatmanın sağlığımızı, yaşam kalitemizi ve ruh halimizi etkilediği kaçınılmaz bir gerçektir. Gün ışığının içinde yaşadığımız çevreye nüfuz etmesi ve aynı zamanda vücudumuzun ritimlerini korumak için gerekli dönemlerde yapay aydınlatma ile dengelenmesi mutlak bir zorunluluktur.
Örneğin, kış aylarında iç mekanda kullanılan parlak yapay ışığın ruh hali ve canlılık üzerinde olumlu bir etkisi olmaktadır.
Oluşumu gereği, gün ışığı dinamiktir ve farklı dönemlerde farklı yoğunluklara ve renk sıcaklıklarına sahiptir. Bu dinamizm, iç ortamdaki insanlar üzerinde olumlu etkiler sağlar. Gün ışığından yeterince faydalanılmadığı durumlarda, dinamik yapay aydınlatma sistemleri yararlı olabilir. Işık yoğunluğunun yanı sıra, son yılların yenilikçi aydınlatma teknolojilerinden biri olan ayarlanabilir beyaz aydınlatma (tunable white) sistemleri sayesinde, ışık kaynağı renk sıcaklığının (CCT) tam kontrolü de mümkündür. Işık renk sıcaklığını durum ihtiyaçlarına göre ayarlayarak kullanıcıların sirkadiyen ritmini etkilemek mümkündür.
Araştırmalar, 5000K üzerindeki (yüksek miktarda mavi ışık içeren) CCT’lerin sirkadiyen ritmimizi bozabileceğini, 4000K ve 6000K arasındaki CCT’lerin uyanık kalmaya ve odaklanmaya ayardımcı olduğunu, 3000K in ise melatoninin doğal salınımını arttırdığını gösteriyor.
Sonuç olarak, fiziksel ve biyolojik insan ihtiyaçları ve elbette sürdürülebilir bir çevre için, gün ışığından maksimum faydalanmak gereklidir. Ayrıca gün ışığı kullanımına ilave olarak yapay ışığı insan doğasına adapte etmek genel sağlık durumumuzu olumlu yönde etkileyecektir.