Işık ve Aydınlatma Topluluğu (SLL) tarafından yayınlanan rapor, LED ışık kaynaklarından gelen ışığa maruz kalmanın positif ve negatif etkileri üzerine veriler içeriyor. İnsanların LED aydınlatma çözümlerine karşı tepkilerini anlatan raporda; sadece verimlilik ve maliyet değil insanın ışık kaynaklarına olan tepkisinin birinci faktör olarak ele alınması gerektiği gerektiği vurgulandı.
Işık ve Aydınlatma Topluluğu (SLL) tarafından yayınlanan rapor, LED ışık kaynaklarından gelen ışığa maruz kalmanın positif ve negatif etkileri üzerine veriler içeriyor. İnsanların LED aydınlatma çözümlerine karşı tepkilerini anlatan raporda; sadece verimlilik ve maliyet değil insanın ışık kaynaklarına olan tepkisinin birinci faktör olarak ele alınması gerektiği gerektiği vurgulandı.
Raporda LED çözümlerinin mevcut diğer ışık kaynaklarına kıyasla doğru bir enerji verimliliği seçeneği olduğu belirtildi. Karşılaştırma testlerinde hiçbir LED doğru kullanımda retina hasarı riski oluşturmadı. Raporda tasarımcıların aydınlatma armatürlerinin bir parçası olan LED’in çevresel açıdan uygun olup olmadığını düşünmesi gerekiyor. Bu noktanın LED’in fiyatı veya verimliliği kadar önemli olduğu vurgulanıyor.
Işık ve Aydınlatma Topluluğu gelecek dönem başkanı Jeff Shaw yaptığı açıklamada “LED teknolojisi son on yılda muazzam ilerleme kaydetti, ancak hangi çözümün sizin için en iyisi olduğuna karar vermek için pek çok şeyi dikkate almak gerekiyor. Bu raporda LED çözümlerinde iyi eğitilmiş ve nitelikli tasarımcılara veya mühendislere danışmak gerektiğine, bu seçimin insanlar ve çevre için en iyi seçim olduğundan emin olunmasına dikkat çekiliyor.” dedi.
Maliyetin lambanın titreşim (flicker) ve renksel geri verim yönüne önemli bir etkiye sahip olmadığı gösterilmiştir. Ancak, nerede nasıl kullanılacağı, ne tür aydınlatma armatürürnün kendileri için en iyisi olduğu gibi LED ışıkları çevreleyen potansiyel sorunlar vardır.
Örneğin ev ve ofislerde kullanılan LED armatürlerinden yaklaşık yarısı alternatif ışık kaynaklarına göre daha yüksek titreşim oranına (flicker rate) sahip, bu da LED ışık kaynaklarının belirsiz ya da belirgin bir şekilde daha fazla titreşime sahip olduğu anlamına geliyor. Bu duruma tasarımcılar dikkat ederek, daha düşük titreşim oranına sahip LED’leri tercih etmeleri gerekiyor. Yüksek titreşim oranına sahip LED’leri çok az sayıda olumsuz sağlık belirtilerine katkıda bulunabilecek bile olsa halka açık yerlerde kullanmaktan kaçınmaları gerekiyor. Müşterilerin de aradığı özelliklerde düşük titreşim oranlarına yer vermesi gerekiyor.
Benzer olarak diğer araştırmalar; mavi ışığın gün ışını taklit ettiğini, bu yüzden insan ve hayvanların beynini karıştırarak melatonin üretimini geciktirerek potansiyel uyku ve uyku düzenini bozduğunu gösterdi. Raporda tasarımcıların yüksek etkinlik faktörüne ihtiyaç duyulan tasarımlarda LED’lerden kaçınması gerektiği sonucuna varıldı. Sokak aydınlatmalarında kullanılan LED’lerin kamaşmayı azaltmak için difüze edilmesi veya girintili şekilde konumlandırılması gerektiği vurgulandı.
Araştırma raporunun tamamını aşağıdaki bağlantıdan indirebilirsiniz.
http://www.cibse.org/knowledge/other-publishers/human-responses-to-lighting-based-on-led-lighting
LEDinside
