İç Mekânların Kimliği: Aydınlatma

Günümüz şartlarında zamanımızın büyük bir kısmını geçirdiğimiz mekânlar, iç mimarların estetik bakış açıları ışığında şekillenmektedir. Sanayi toplumlarında gün geçtikte iç mekânlardaki yaşam süresi uzamaktadır.

Zamanımızın büyük bir dilimini kapsayan iç mekânlardaki en önemli unsurların başında da aydınlatma gelmektedir.

Günümüz teknolojisindeki gelişmeler, aydınlatma ürünleri alanındaki seçenekleri de artırmıştır. Bu noktadan sonra yapılması gereken, bir İç Mimar profesyonelinin dokunuşudur.

Aydınlatma; iç mekânlarda göze çarpan ilk algı olduğu için, göz ardı edilemeyecek derecede hassas bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Yaşam süresinin arttığı iç mekânlardaki aydınlatma, insanların yaşam algılarını her noktada etkilemektedir.

Mekân Kavramını Yeni Boyuta Taşıyan ‘Işıktır’

Mekân içerisinde istenilen dinamiğin elde edilebilmesi için ışık etkisi, en önemli öğe olarak karşımıza çıkmaktadır. Günümüz toplumunda, yaşamsal süreçlere bakıldığında en uzun zaman dilimi iç mekânlarda geçtiğinden, ışığın 360 derece etkisi olduğu söylenebilir.

İş hayatımız gereği çalışma mekânlarımız, mola verdiğimiz alanlar ve sonrasında kişisel yaşam alanlarımızda geçirdiğimiz zaman dilimini düşünürsek, iç mekânlar en önemli yaşam alanımız haline gelmiş diyebiliriz.

İç mekânlardaki aydınlatmalara günün her saatinde maruz kalmaktayız. Doğal ışıktan daha fazla, mekânsal alanlardaki ışıkların etkisi altındayız. Bu durum, hem göz sağlığımız hem de psikolojik durumumuzu etkisi altına almaktadır.

Doğru yerde ve seviyede konumlanan aydınlatma, hem göz estetiğimizi hem göz sağlığımızı koruyacaktır. Aynı zamanda doğru konumlanan aydınlatma, kendimizi iyi hissetmemizi sağlayacaktır. Işık, fizyolojik özelliği olan görme ile başlar, biyolojik etkilerle devam eder ve psikolojik etkiyle son bulur diyebiliriz.

Işık Duygusal Etkileri Artırır

İnsanların yaşam alanı algısına göre değişecek olan aydınlatma, estetik algılama konusunda da farklı bir pencere sunmaktadır. Bu bakımdan ışık; canlandırıcı, heyecan verici, ilgi çekici, hüzünlendirici gibi duygusal etkileri iç mekân algılarında fark yaratmaktadırlar. Bu perspektiften değerlendirildiği zaman ışığın birçok duygusal etkisini gözlemleyebiliriz.

Işık, görme duyumuzla birlikte algı dünyamızı değiştirdiği gibi, nesnelere de hayat vermektedir. İç mekânlardaki nesneleri algılamamızın da itici gücü ışık olduğundan, nesnelerin de görsel kalitesini artırmaktadır. Bu çerçevede çevremizdeki nesnelerin renk, doku, gölge gibi özellikleri ön plana çıkararak somutlaştırmaktadır. Aynı zamanda bu durum bizlerin de algı zevkini etkisi altına almaktadır. Tüm bunların sonucu olarak iç mekân profesyonelleri 360 derece etki yapmaktadırlar.

Görsel Kalite İçin Uyulması Gereken Kurallar

Yaşamsal zamanımızın ayrılmaz bir parçası haline gelen iç mekânlardaki 360 derece etkilerden bahsettik. Ancak bu etkinin kalitesinin sağlanabilmesi için görsel kriterlere uyulması gerekmektedir. Görsel kalite koşullarının sağlanabilmesi için dikkat edilmesi gereken bazı kuralları şu şekilde sıralayabiliriz;

• İç mekân içerisindeki orijinal renklerin net ve rahat bir şekilde görülmesi sağlamalıdır.
• Yüzeylerin, boyutsal ve dokusal özelliklerini doğru algılatmak son derece önemlidir.
• Titiz bir çalışmayla yapılan bir konumlama görsel kaliteyi artırmaktadır.
• Doğal ve yapay ışık dengesinin iyi ayarlanması ve ışık kaynağı seçimi ise bir başka etkendir.

Yaşam alanlarınızı aydınlatan bir başka ‘360 Derece İç Mimarlık’ etkisiyle görüşmek dileğiyle…

Sinem Özlük İç Mimarlık