Türkiye’de camilerin aydınlatılması, her zaman çok konuşulan ve çok tartışılan bir konu olmuştur. Özellikle son dönemde parlak ve rengarenk LED ışıklar, camilerin dış cephesini boyamaktadır. LED teknolojisi, enerji tasarruflu ve çevre dostu bir teknoloji olsa da yine de dikkate değer bir güç tüketimi yaratmaktadır. Peki, camilerin aydınlatmadan kaynaklı elektrik giderlerini kim öder?
Türkiye’de camilerin aydınlatılması, her zaman çok konuşulan ve çok tartışılan bir konu olmuştur. Özellikle son dönemde parlak ve rengarenk LED ışıklar, camilerin dış cephesini boyamaktadır. Bazı camilerde aydınlatma armatürlerini yöneten animasyon sistemleri bile kullanılmaktadır.
LED teknolojisi, enerji tasarruflu ve çevre dostu bir teknoloji olsa da yine de dikkate değer bir güç tüketimi yaratmaktadır. Ne kadar çok ne kadar parlak ışık o kadar yüksek elektrik faturası anlamına gelir. Peki, camilerin aydınlatmadan kaynaklı elektrik giderlerini kim öder?
İslam dininin ibadet mekanı camiler, bir kamu hizmeti vermektedir. Devlet, tüm resmi kurumların elektrik, su, ısıtma, soğutma gibi genel giderlerini karşılamaktadır. Türkiye genelinde camilerin aydınlatma giderleri, ibadet yerlerini yönetmekle görevli kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından karşılanmaktadır.
Bu durum Elektrik Piyasası Kanunu‘nun Geçici 6. Maddesinin 3. Fıkrasında “Güvenlik amacıyla yapılan sınır aydınlatmalarına ait tüketim ve yatırım giderleri, İçişleri Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten, toplumun ibadetine açılmış ve ücretsiz girilen ibadethanelere ilişkin aydınlatma giderleri ise Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.” ifadesi ile net bir şekilde belirtilmiştir.
Kanun maddesinde belirtildiği üzere bir ibadethanenin aydınlatma giderinin devlet tarafından karşılanması için tek şart, toplumun ibadetine açılmış ve ücretsiz girilen bir ibadethane olması gerektiğidir.
Türkiye genelinde ibadete açık olan kilise, havra ve sinagogların aydınlatma giderleri de devlet tarafından karşılanmaktadır.
