Küresel Ölçekte Büyük Aydınlatma Firmaları Türkiye’de Neden Başarısız Oluyor?
Dünyaca ünlü pek çok aydınlatma firması, Türkiye’de yıllardır faaliyet gösteriyor ve başarılı çalışmalar yapıyor. Ancak maalesef her firma bu kadar şanslı olmuyor. Her yıl Türk aydınlatma pazarına giriş yapan küresel ölçekte büyük firmaları duyuyoruz. Ancak bir o kadar firma da Türkiye pazarından çekiliyor veya Türkiye ofisini kapatıyor. Peki, köklü ve dünya çapında belirli üne sahip bu büyük firmalar Türkiye’de neden başarılı olamıyor?
Dünyaca ünlü pek çok aydınlatma firması, Türkiye’de yıllardır faaliyet gösteriyor ve başarılı çalışmalar yapıyor. Ancak maalesef her firma bu kadar şanslı olmuyor. Her yıl Türk aydınlatma pazarına giriş yapan küresel ölçekte büyük firmaları duyuyoruz. Ancak bir o kadar firma da Türkiye pazarından çekiliyor veya Türkiye ofisini kapatıyor. Peki, köklü ve dünya çapında belirli üne sahip bu büyük firmalar Türkiye’de neden başarılı olamıyor?
“100 yıllık firmayız.”
Şirketiniz küresel ölçekte 100 ya da 200 yıllık bir tecrübe ve bilgi birikime sahip olabilir. Sürekli bununla övünüp durmak yerine, bu birikimi yerel pazarda nasıl kullanabileceğinize kafa yormalısınız.
“Dünyada ilk üç arasındayız.”
Dünyada ilk üç aydınlatma firması arasında olmanız, Türkiye’de de ilk üçte yer alacağınız anlamına gelmiyor. Türkiye’de başarılı olmak istiyorsanız tüketici istek ve ihtiyaçlarını iyi analiz etmeli, rakiplerin pazardaki durumunu incelemelisiniz.
“Çok profesyoneliz.”
Profesyonel çalışan bir firma olabilirsiniz ancak amatör ruhu asla kaybetmemelisiniz. Amatör olmak heyecan duymaktır, heyecan olmazsa başarı da olmaz. İnsanlarla çalışıyorsunuz, robotlarla değil. Özellikle Türk insanı sizden biraz daha fazla samimiyet istiyor.
“Düşük fiyatlı ürünler bizi ilgilendirmiyor.”
Küresel ölçekteki büyük üreticilerin ürünlerinde genellikle kalite ön plandadır, bu yüzden çoğu zaman yüksek fiyatlıdır. Fiyat ile ilgili soru sorulduğunda, düşük fiyatlı ürünlerle rekabet etmediklerini, müşteri portföyünün farklı olduğunu söylerler. Siz onlarla rekabet etmeseniz de onlar sizinle acımasız bir rekabet içerisinde olacaktır. Bu yüzden ürünlerinizin kalitesini, dayanıklılığını ve diğer farklarını müşterilerinize iyi anlatmalısınız.
“Markamızı herkes biliyor, tanıtıma ihtiyacımız yok.”
Reklamlar yeni ürünlerinizi duyurmanıza, talebi artırmanıza, marka imajı ve bağlılığını artırmanıza, güven tazelemenize ve tüketiciyi satın alma eylemine yönlendirmenie yarar. Unutmayın, herkesin tanıtıma ihtiyacı var. Özellikle yeni bir pazara giriyorsanız buna daha çok ihtiyacınız var demektir. Reklama harcadığınız para size misliyle geri dönecektir.
“Kadromuz çok tecrübeli, Türkiye başkanımız Mars’ta 40 yıl çalıştı.”
Tabi ki bu cümle işin mizah kısmı. Ama muhakkak görüyorsunuzdur. Dev firmaların Türkiye ofisi açılışında yönetim kadrosu yaş aralığı bir hayli yüksektir. Genç arkadaşları, tecrübesizleri işe almaktan, onlara sorumluluk vermekten çekinmeyin. Onlar yönetimize farklı bir bakış açısı getirecektir. Unutmayın, Steve Jobs’ın 21 yaşında kurduğu firma Apple, 150 yıllık Nokia’yı tahtından indirdi.