Dünyada Işık Kirliliği Artıyor

Çığır açan yeni bir araştırma sonucuna göre dünya çapında ışık kirliliği dünya nüfusunun %80’inini kapsıyor. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da bu durum çok daha kötü durumda ve oranlar geceleri ışık kirliliğine maruz kalma adına %99’lara ulaşabiliyor.

Dünyada Işık Kirliliği Artıyor
18.06.2016
881
A+
A-

Çığır açan yeni bir araştırma sonucuna göre dünya çapında ışık kirliliği dünya nüfusunun %80’inini kapsıyor. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da bu durum çok daha kötü durumda ve oranlar geceleri ışık kirliliğine maruz kalma adına %99’lara ulaşabiliyor.

Sciences Advances dergisinde yeni yayınlanan World Atlas of Artificial Night Sky Brightness, isimli çalışma 2001’de yayınlanan “World Atlas”ın hoş bir devamı niteliğinde ve birçok disiplinden araştırmacı için faydalı olduğuna şüphe yok.

International Dark-Sky Association’ın (Uluslararası Karanlık-Gökyüzü Topluluğu) Yönetici Direktörü Scott Feierabend, çalışmayı çığır açıcı olarak değerlendiriyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu yeni atlas, adeta bir kıyaslama sağlıyor. Bizlere kentsel ve doğal alanlarda ışık kirliliğini azaltmadaki başarılı ve başarısız aksiyonları değerlendirmemize yardım ediyor.”

Atlas, dünyada ışıkla adeta yıkanan birçok alanı belgelendiriyor. Batı Avrupa’da, İskoçya, İsveç, Norveç, İspanya ve Avusturya’nın bazı bölümleri gibi sadece birkaç küçük bölge göreceli olarak gece ışık kirliliğinden uzak kalmış görünüyor. Bu dünya haritasına ek olarak araştırmacılar her ülke için tablolar sunuyor. Oldukça yüksek derecede ışık kirliliğine maruz kalmış gökyüzüler altında yaşayan popülasyondaki kırılmanın ne olduğunu da gösteriyorlar.
Araştırmanın yazarları özellikle G20 ülkelerini incelemişler. Bu alan içerisinde İtalya ve Kuzey Kore’nin en fazla, Kanada ve Avusturalya’nın ise en az derecede ışık kirliliği yaşadığını tespit etmişler. Hindistan ve Almanya’da yaşayanlar ise Samanyolu’nu en çok görebilenlerken; Suudi Arabistan ve Kuzey Kore’de yaşayanlar Samanyolu’nu en az görebilen kişiler.

IDA dış mekân aydınlatması ve LED’ler üzerinde duruyor

Yapılan araştırmaya göre sokak ve 4000K’lık lambalar kullanan (ki IDA 3000K öneriyor) dış mekân aydınlatması retrofitleri; ışık kirliliğinde 2.5 kat bir artışa neden olabilir. Bunun nedeni ise; daha yüksek renk sıcaklıklarına sahip kaynakların daha fazla ışık kirliliğine sebep olmasıdır. Araştırmacılar, mavi-ışık emisyonları yasaklanmadığı takdirde LED teknolojisine geçişin problemi sadece daha da fazlalaştırabileceği konusunda uyarıyorlar.

Falchi durumu şöyle açıklıyor: “Yeni atlas, tüm dünya olarak bizler LED teknolojisine geçişin doruklarında dururken, geceleri çevrenin durumunu belirlemek için kritik bir dokümentasyon niteliğinde. Işık seviyeleri ve LED’lerin rengi üzerine dikkatli bir şekilde düşünülmezse bu geçiş ne yazık ki berrak gökyüzünde geceleri ışık kirliliğini 2-3 kat artırabilir.”

Işık kirliliğini azaltmak için, araştırmanın yazarları “reçete olarak” geceleri yapay aydınlatmadan “tam olarak korunmayı” öneriyorlar. Bunun da sadece gerekli görevlerde ışığı minumum kullanarak, kullanımda olmadığı sürece ışık seviyelerini azaltarak veya tamamen kapatarak, flux seviyesini düşürerek ve mavi ışığı (daha soğuk renk seviyelerindeki ışık) sınırlandırarak yapılmasını tavsiye ediyorlar

Teknolojik ilerlemeler araştırma yapmayı olanaklı hale getiriyor
2001 yılındaki atlastan sonra, yeni uydu ve uygun fiyatlardaki gökyüzü parlaklık ölçümlerindeki son gelişmeler sayesinde; büyük ilerlemeler gerçekleşti. Atlas için şehir aydınlatma bilgisi Amerikan Suomi NPP uydusundan gelmişti. Uydu, uzaydan kent ışıklarına dair doğru gözlemler yapılabilmesi adına tasarlanan ilk cihazı da barındırıyordu. Atlas, tüm dünya çapında 20,865 yeri kapsayan “Sky Quality Meters”tan (Gökyüzü Kalite Ölçümleri) gelen verileri kullanmak üzere ayarlanmıştı.

Araştırma ekibinin bir parçası olarak şehir bilimciler

Çalışmanın yazarlarından ve GFZ German Araştırma Merkezi’nden Yerbilimleri alanında araştırmacı olan Dr. Christopher Kyba’a göre, şehir bilimcilerinin dahil olmasıyla, Globe at Night etkinliğine katılanlar da dahil, bu verileri toplamak oldukça kritikti.

Kyba: “Şehir bilimciler kalibrasyon için kullanılan tüm verinin %20’sini sağladılar ve onlarsız Avrupa ve Kuzey Amerika dışında hiçbir çap verisine sahip olamazdık” diyor.

İtalya, Almanya, ABD ve İsrail’den araştırmacılar ise İtalyan Kirlilik Bilim ve Teknoloji Enstitüsü’nden (Light Pollution Science and Technology Institute) Fabio Falchi’nin önderliğinde çalışmayı sürdürdü.

Çalışmanın sonuçlarının yayınlandığı bu makalenin yazarları şu enstitülere bağlılar: Kirlilik Bilim ve Teknoloji Enstitüsü’, ABD Ulusal Okyanus ve Atmosferik Yönetim, ABD Ulusal Park Hizmetleri, GFZ Alman Yerbilimleri Araştırma Merkezi ve Haifa Üniversitesi.

Kaynak: PLD Türkiye
Orjinal Metin: Ida

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.