Aydınlatmada Sürdürülebilirlik Devri
Aslında ekonomi devrinden yola çıkarak ortaya atılan, 21. Yüzyıla damgasını vuran slogan olmuştur sürdürülebilirlik. Peki, aydınlatma konusunda sürdürülebilirlik nedir diye soracak olursak, tek kelime ve 3 harf ile LED diyebiliriz. Klasik bir ampul kadar yer kaplamayan, küçücük bir çip şeklinde olup yüksek parlaklık veren ve bunu %90’a varan enerji tasarrufu ile yapan teknolojidir LED ve şu anda bu 3 harfli teknoloji Türkiye’deki aydınlatma sektörünün geleceğini belirliyor.
LED’in işleyişini klasik ampulle kıyaslarsak; klasik ampuller ısıyı, ışığa dönüştürürken, LED elektrik enerjisini ışığa dönüştürüyor. Böylece aynı ışık enerjisini daha düşük enerji ile elde edebiliyor. LED lambalar ve floresana göre pek çok avantaja sahip. Bunlardan en önemlisi LED tabanlı ışık kaynaklarının ömrünün 23 yıl civarında sürmesidir. Küçük yapısından dolayı pek çok sisteme entegre çalışabiliyor. Reklam tabelalarından, cep telefonlarının içine kadar sığacak boyutta pek çok uygulamada kullanılabiliyor.
Diğer avantajlarını ise;
- Yüksek verimi sayesinde aynı ışık gücünü daha düşük enerji ile üreterek enerji tasarrufu sağlaması,
- Yüksek ışık verimliliği ile 150 lm/W değerini aşabilmesi,
- Akkor telli lambaların aksine, filaman ve cam kaplamalara sahip olmadıklarından, mekanik olarak daha dayanıklı olması,
- Küçük boyutları ile kompakt aydınlatma,
- Otomasyon uygulamaları ile uyumlu olarak çalışabilmesi,
- İstenilen renkte ışık sağlanması,
- Şoka ve titreşime dayanıklılık
şeklinde sıralayabiliriz.
Türkiye’de 2 milyar dolarlık hacime ulaşan LED teknolojisi tüm dünyada büyümeyi sürdürmekte ve mevcut alışkanlıkları tamamen değiştirmektedir.