Sokak Aydınlatmaları Doğal Yaşamı Olumsuz Etkiliyor
Geceleri yapay aydınlatma, öngörülmesi güç bazı yollarla çevreyi, doğayı etkileyebiliyor. Sokaklardaki LED ışıkları sadece gece gökyüzü manzaramızı mahvetmekle kalmıyor aynı zamanda doğal yaşamdaki canlıların davranış ve aktivitelerini de olumsuz yönde etkiliyor.
LED ışıklar geceleri böcekleri kendine çekebilir ancak ışıkları kısarak ya da onları tamamen kapatarak etkilerini azaltmak mümkün.
Geceleri yapay aydınlatma, öngörülmesi güç bazı yollarla çevreyi, doğayı etkileyebiliyor. Sokaklardaki LED ışıkları sadece gece gökyüzü manzaramızı mahvetmekle kalmıyor aynı zamanda doğal yaşamdaki canlıların davranış ve aktivitelerini de olumsuz yönde etkiliyor. Üstelik bu süreç yapılan birçok araştırmayla da kanıtlanmış durumda.
En son yapılan bir araştırmada ise bir adım daha öteye gidiliyor ve geceleri LED aydınlatmanın daha vahşi örümcekleri, böcekleri parıldayan çimlere doğru çektiğini gösteriyor. Ancak yine bu araştırma sonucuna göre; bu haşaratların sayıları ışıklar %50 oranında kısıldığında (dim edildiklerinde) ve gece yarısından sonra tamamen kapatıldıklarında belirgin bir şekilde azalıyor.
Araştırma bulguları, enerji tasarruflu ışık yayan diyotların (LED) sokak aydınlatmalarında geleneksel lambalarla değiştirilmesi sürecinde, son derece önemli. Bu dönüşüm süresince LED aydınlatmaların miktarının 2020 sonuna kadar kabaca %69 oranına çıkacağı bekleniyor. Ancak bu sonuçlar; özellikle doğada bitki ve hayvan yaşamı düşünüldüğünde son derece endişe verici etkilerin olasılığını da beraberinde getiriyor.
İngiltere’nin Exeter Üniversitesi’nden Dr. Thomas Davies konuyla ilgili şu yorumlarda bulunuyor: “LED aydınlatmaların büyüme hızı aslında global bir endişenin konusu. Ayrıca çevre üzerindeki etkilerine dair belgelendirilmiş bulguların sayısı da bir o kadar hızla artıyor. Bizler geceleri çevre aydınlatmasıyla ilgili çok önemli değişimler gerçekleştiriyoruz. Bu dönüşümün doğal yaşam canlı türlerinin üzerinde ciddi sonuçlar doğurma potansiyeli var. Araştırmamızın sonucu da gösteriyor ki; yerel otoriteler LED aydınlatmaların şiddetini, seviyelerini ayarlayarak, belirli bir saatten sonra tamamen kapatılmaları gibi durumları yöneterek; bu yapay aydınlatmaların doğal yaşam üzerindeki etkilerini azaltabilirler. Araştırmacılar olarak bizim şu an yapmamız gereken şey ise bu durumun daha büyük çeşitliliklerdeki canlı türleri üzerinde de geçerli olup olmadığını belirlemek.”
LED’ler oldukça az enerji tüketiyorlar. Böylelikle standart lambalardan çok daha tasarruflular. Bu durum kulağa oldukça büyük bir fayda sağlayacakmış gibi gelse de aynı zamanda sokakta bulunan her evin köşesinde bu lambalardan göreceğimiz anlamına da geliyor. Böylelikle ışık kirliliğinin artması ve yapay aydınlatmanın herkes üzerinde negatif etkilerinin görülmesi de bekleniyor.
Araştırmacılar yeni stratejiler geliştirmek için acil bir ihtiyaç içinde olduğumuzu belirtiyorlar. Böylelikle doğal yaşam henüz öngörülmeyen ekolojik etkilerden de korunabilir.
Davies şöyle devam ediyor: “Araştırma bulgularımıza göre uygun bir yönetim olmadan LED aydınlatma kullanımının büyümesi; yırtıcı omurgasız hayvanların çoğalmasına neden olacaktır. Bu da otlak yemek ağında bulunan yani yırtıcı olmayan diğer türlerin yaşamlarını da etkileyecektir.” Araştırmacılar renklerin spektrumunu değiştirerek, LED’leri dimleyerek ve gece yarısından sabah 04:00’e kadar onları kapatarak yaptıkları deneylerde; bu aydınlatmaların etkilerini hafifletmeye yönelik oldukça umut verici sonuçlara ulaşmış durumdalar.
Işıkları kapamak ya da en azından seviyelerini azaltmak sadece enerji tasarrufu sağlamakla kalmaz aynı zamanda doğal yaşamın dengesini korunmasına da yardım edebilir.
Dr Davies son olarak sözlerine şunları ekliyor: “Çalışmamız gösteriyor ki; LED’lerden kaynaklanan olumsuz etkilerden kaçınmak demek aynı zamanda geceleri LED kullanımından kaçınmak anlamına geliyor. Hatta geceleri daha da genel olarak yapay aydınlatmadan uzak durmak gerekiyor.”