Sibelga, Schréder ile birlikte Bois de la Cambre halk parkı ve çevresinde 3 ay boyunca bir akıllı aydınlatma testi gerçekleştirdi. Test, Brüksel’de halihazırda uygulanmakta olan akıllı aydınlatmanın faydalarından daha fazla yararlanmak için yeni perspektifler açıyor. Dinamik olarak yönetilen aydınlatma, tahmin edilmesi zor olan değişken trafiğe sahip alanlar için ilgi çekici olabilir.
Brüksel‘deki elektrik hizmeti sağlayıcısı Sibelga, mevcut aydınlatma armatürleriyle yapılan testten sonra yeni programlamayı seçti.
Sibelga, Schréder ile birlikte Bois de la Cambre halk parkı ve çevresinde 3 ay boyunca bir akıllı aydınlatma testi gerçekleştirdi. Bu deneme, akıllı aydınlatma sistemlerinin yeniden programlanmasına yol açtı.
Belçika’nın başkenti Brüksel’de kamu aydınlatması hala bir takvimle programlanıyordu. Bu sistem, aydınlatma armatürlerinin bulunduğu yer ve zamana göre gece belirli saatlerde aydınlatmanın daha az güçte yanmasını sağlıyor.
Brüksel kentindeki Sonian Ormanı‘nın kenarında bulunan kentsel kamu parkı ve şehrin önemli bir erişim noktası Bois de la Cambre‘de kapsamlı bir akıllı aydınlatma testi yapıldı. Bu bölgedeki yollar arabalar, bisikletçiler ve yayalar tarafından kullanılıyor. Trafik yoğunluğu oldukça değişken bir grafik izliyor.
Bölge aynı zamanda zengin bir biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yapıyor. Bu nedenle ışık kirliliğini mümkün olduğunca sınırlamak gerekiyor.
1 Şubat – 29 Nisan arasında 72 armatürün aydınlatması, önceden tanımlanmış bir program ya da armatürlerdeki ekstra sensörler tarafından elde edilen veriler yerine yapay zeka veri platformu Databeacon’dan alınan gerçek zamanlı verilerle yönetildi.
Akıllı aydınlatma sistemini yönetmek, ışığın ne zaman ve ne kadar yanacağına karar vermek için üç tip verinin kullanılmasına karar verildi. Hava durumu, trafik verileri ve yaya geçitlerinin konumuna ilişkin altyapı verileri dikkate alınarak her bir ışık noktasının optimum parlaklığı hesaplandı. Hesaplama sonucunda her 15 dakikada bir aydınlatmalara komut gönderildi. Aydınlatma armatürlerinin ışık akısı, yürürlükteki standartlara göre yüzde 100, yüzde 75 ve yüzde 50 olmak üzere üç aşamada değiştirildi.
Genel olarak trafiğin az olduğu ve hava koşullarının uygun olduğu durumlarda aydınlatma seviyesi azaltıldı. Yağmur ve kuvvetli rüzgâr durumlarında ışık şiddeti sabit tutuldu. Yaya geçitlerindeki aydınlatma armatürleri ise dinamik aydınlatma yönetiminden çıkarıldı. Bu bölgedeki aydınlatmanın yayaların güvenliği için sürekli tam güçte kalması gerekiyordu.
Yıl boyunca değişen hava koşulları ve gecelerin uzunluğu dikkate alındığında, bu tür bir sistemin tüm yıl boyunca yüzde 10 ek enerji tasarrufu sağlayacağı tahmin ediliyor. Ayrıca, daha düşük parlaklık sayesinde ışık kirliliği azaltılırken yol kullanıcıları için aynı seviyede konfor ve güvenlik sunulabilir.
Test, Brüksel’de halihazırda uygulanmakta olan akıllı aydınlatmanın faydalarından daha fazla yararlanmak için yeni perspektifler açıyor. Dinamik olarak yönetilen aydınlatma, tahmin edilmesi zor olan değişken trafiğe sahip alanlar için ilgi çekici olabilir. Ayrıca belirli dönemlerde aydınlatmanın daha hassas bir şekilde yönetilmesini de mümkün kılabilir.
