Her gün evde kullandığımız bir ampul, saniyede yaklaşık bir kentilyon foton yayar ve ışığa dahil olan yüzlerce milyar foton doğrudan gözümüze gelir. Göze verilen ışık enerjisi, görsel algı, sirkadiyen düzenleme ve göz gelişimi dahil normal biyolojik aktivitelerin korunmasında kilit bir rol oynar.
Daha önceki yazılarımızda bahsettiğimiz gibi, ışık sadece tüm canlılar üzerinde değil aynı zamanda nesneler üzerinde de büyük etkisi olan fotonlardan yani enerji parçacıklarından oluşur. Örnek olarak, bir malzeme uzun süre ışığa maruz kaldığında, rengi solabilir veya bozulabilir. Bunun nedeni bir fotonun atomlardan oluşan bir nesneye çarpması durumunda, elektronların nesneden kaçmasıdır.
Her gün evde kullandığımız bir ampul, saniyede yaklaşık bir kentilyon (1.000.000.000.000.000.000) foton yayar ve ışığa dahil olan yüzlerce milyar foton doğrudan gözümüze gelir. Göze verilen ışık enerjisi, görsel algı, sirkadiyen düzenleme ve göz gelişimi dahil normal biyolojik aktivitelerin korunmasında kilit bir rol oynar.
İnsan dahil dünyadaki tüm canlı organizmalar milyonlarca yıldır doğal güneş ışığına adapte olmuşlardır, bu nedenle doğal ışık insan vücudu için en uygun ışıktır. Bununla birlikte, modern toplumda yapay ışığın kullanımı yaygınlaştığı için, miyopi prevalansının artması ve sirkadiyen ritim bozukluğu gibi sağlıkla ilgili çeşitli konular sosyal problemler olarak ortaya çıkmaktadır. Bunlar daha çok doğal ışık ve yapay ışıklar arasındaki spektral farklılıklardan kaynaklanmaktadır.
Doğayı taklit eden iyi aydınlatmanın artık sağlıklı bir yaşam sürdürmek için bir gereklilik olduğunun farkına varmak gerekir.
Güneş ışığı ve yapay aydınlatmanın spektral karşılaştırması
