UCSB (University of California, Santa Barbara) bilim adamlarının yaptıkları araştırma neticesinde, state-of-the-art metodu ile üretilen LED’lerin daha verimli ve daha performanslı olduğu görüldü.
UCSB (University of California, Santa Barbara) bilim adamlarının yaptıkları araştırma neticesinde, state-of-the-art metodu ile üretilen LED’lerin daha verimli ve daha performanslı olduğu görüldü. Yapılan karakterizasyon teknikleri ise bu yöntem ile üretilen LED’lerin çok daha uzun ömürlü olduklarını ortaya koyuyor.
Yüksek verimli katı-hal aydınlatması LED’lerin hepsi aynı değildir. Teknolojinin gelişmesi LED’lerin de çeşitliliğinde önemli rol oynamaktadır. LED’lerin performansı ise büyük ölçüde, yapısındaki yarı iletken materyalin atomik seviyesine göre değişmektedir. Bir LED içerisinde elektronlar Wan de Walle kuramına göre bir taraftan diğer tarafa enjekte olur. Yarı ilekten kafes yapısının içerisinde seyahat eden elektronlar boşluk ile (elektron yoksunu bölgeler) buluştuğu vakit diyotlar üzerinden ışık salınır. Bazı durumlarda ise ışık salınamayabilir. Bunun nedeni Shockley-Read-Hall rekombinasyonu olarak açıklandı. SRH olarak kısaltabileceğimiz kombinasyon, yarı iletken kafesi içerisindeki hatadan dolayı meydana geliyor, dolaşımda olan elektronların bu bozuk yapıdan geçmesi sonucu oluşuyor. (Sitemizdeki Aydınlatma Üniversitesi bölümünden detaylı teknik bilgilere ulaşabilirsiniz. )
İşte bu State-of-the-art metodu, yarı iletken yapı içerisindeki bozunma mekanizmasını tanımlayıp, hataların düzeltilmesi için ortaya çıkan bir çalışmanın eseri olduğunu belirten Chris Van de Walle gelişen malzeme sentez tekniklerinin LED’lere yeni özellikler katacağını düşünüyor.
